Vegan ve Vejetaryen Beslenmenin Çevreye Faydaları Nelerdir?
Çevremiz bize içmemiz için su, solumamız için temiz hava ve besleyici yiyecekler yetiştirmemiz için verimli topraklar sağlar. Ancak insan faaliyetleri gezegenimizin sınırlarını zorluyor ve bunun bedelini şimdiden ödüyoruz. Tükettiğimiz her yiyecek, çevre üzerinde kendi etkisini yaratır. Bu yüzden tabağınızın gücünü hafife almayın. Vegan ve vejetaryen beslenmeye geçiş yaparak dünyamızın gelecek nesiller için korunmasına yardımcı olabiliriz.
Bitki bazlı bir diyetin, iklim değişikliğini önlemek ve doğal kaynakları korumak konusunda düşündüğünüzden daha büyük bir etkisi vardır. Bu harika dünyayı korumaya yardımcı olacak bitki bazlı bir yaşamın 3 harika faydasına bir göz atalım!
Vegan ve Vejetaryen Beslenmenin Çevreye Faydaları
Su Tasarrufu Sağlar
İnsanlar olarak hayatta kalmak için hepimizin temiz, içilebilir suya erişmesi gerekiyor. Tatlı suyu, arzın doğal olarak yenileyebileceğinden daha hızlı tükettiğimizde uzun süreli kuraklık ve küresel su kıtlığı gibi sorunlarla karşılaşmamız muhtemeldir. BM, 2030 yılına kadar 700 milyon insanın büyük bir su kıtlığı ile karşı karşıya kalacağını tahmin etmektedir. Bu yüzden su tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerekiyor.
Bitki bazlı bir beslenme tarzını benimsemek, su tasarrufu yapmanın en etkili yollarından biridir. Çünkü bitkisel gıdalar, hayvansal ürünlere kıyasla çok daha az su gerektirir. Et ürünlerini bırakıp, bitki bazlı gıdalara geçmek önemli miktarda su tasarrufu sağlayabilir. Bu, gelecek nesiller için küresel tatlı su kaynağını korumak için oldukça önemlidir.
Bitki Bazlı Diyetler Sera Gazları Emisyonlarını Azaltır
Sera gazları, atmosfere salınan ve küresel ısınmaya katkıda bulunan zararlı gazlardır. Atmosfere giren yüksek seviyedeki karbondioksit, metan ve nitröz oksit, iklim değişikliğine katkıda bulunan başlıca unsurlardır. Tükettiğimiz gıdalar, bireysel karbon ayak izimiz üzerinde büyük bir etkisi vardır. Başta inekler ve koyunlar olmak üzere çiftlik hayvanları, yılda yaklaşık 3,1 gigaton metan gazı çıkarır. Bitkisel bazlı et üretimi, geleneksel et üretimine kıyasla %90 daha az sera gazı yayar. Dolayısıyla bitkisel bazlı bir diyete geçiş yapmak, tüm sera gazı emisyonlarını azaltacaktır. Bununla birlikte iklim değişikliğinin yavaşlamasına yardımcı olacaktır.
Enerji Tüketimini Azaltır
Çiftlik hayvanı üretiminde çok fazla enerji harcanmaktadır. Yem üretimi, gübre dağıtımı, elektrik ve çiftlik operasyonları dahil olmak üzere birçok faaliyetin enerji emisyonu çok yüksektir. Gıda sistemi, temelde gıdaları yetiştirmek, hazırlamak ve taşımak için fosil yakıtlardan elde edilen enerjiye dayanır. Yanan fosil yakıtlar, dünya çapındaki emisyonların dörtte birini oluşturan en büyük sera gazı emisyonu kaynağıdır.
Aynı zamanda hayvansal gıdalar, insan tüketimine uygun hale gelene kadar çok fazla işlem ve enerji gerektirir. Hayvansal kaynaklı proteinlerin, bitki bazlı proteinlere göre sekiz kat daha fazla fosil yakıt enerjisi kullandığı tahmin edilmektedir. Buna karşın fasulye ve fındık gibi bitki bazlı proteinler çok daha az işlem gerektirir. Ayrıca enerji açısından çok daha verimlidir. Bu yüzden bitki bazlı beslenmeye geçmek, enerji tüketiminden tasarruf sağlar ve fosil yakıt emisyonlarını azaltır.